Kürtaj rahim içi doku ya da gebeliğin alınması işlemidir. Her cerrahi işlemde olduğu gibi kürtajında belli başlı riskleri vardır. Günümüzde ultrason teknolojisindeki gelişmeler ile rahim içi yapılar ve gebelik daha iyi görüntülenebilmektedir. Metal küret kullanımının rutinde bırakılmış olması ve plastik ince kanüller ile kürtajın yapılması olası riskleri oldukça düşürmüştür. Bu yazımızda kürtaj riskleri nelerdir? bunlardan bahsedeceğiz.
Kürtaj operasyonunda minimalde olsa bazı riskler vardır. Bunlar;
Kürtaj sonrası enfeksiyon nadir görülen bir durumdur. İşlemin steril cerrahi şartlarda yapılması ve kürtaj sonrası genital bölge temizliğine dikkat edilmesi durumunda büyük olasılıkla görülmeyecektir.
Kişinin immünitesinin zayıf olması, vajinal floranın bozulması, kötü genital hijyen, vajinal tampon kullanmak, genital bölgenin sürekli nemli kalması, eşlik eden diabet, tansiyon ve hastalıklar vajinal enfeksiyon gelişimi için predispozan faktörlerdir.
Enfeksiyonun en önemli belirtisi vajinal yanma ve akıntıdır. Durum ilerledikçe ateş, kötü kokulu akıntı ve karın ağrısı görülebilir. Tedavide antibiyotik kullanılır.
Rahim içi zarın iltihaplanmasına endometrit denir. Endometrit halinde zarda kalınlaşma ve rahim kavitesinde iltihap ve sıvı birikimi söz konusudur. Zardaki iltihap hemen tedavi edilmelidir. İç genital organlardaki enfeksiyonlar tedavi edilmezse ve tekrarlarsa zarda ve tüplerde yapışıklık yaratabilir. Rahim zarı ve tüplerde yapışıklık kısırlık nedenidir.
Bazen genital bölge enfeksiyonları tüplere kadar ulaşır. Tüplerde enfeksiyon olması ve buna bağlı tüplerin şişmesine piyosalpinks adı verilir. Enfeksiyon olmadan tüplerin sıvı ile şişmesine ise hidrosalpinks denir.
Kürtaj eğer 5 haftadan önce yapılırsa gebeliğin devam etme riski vardır. Bu yüzden kürtaj için gelen bir kadında gebelik haftası mutlaka doğru olarak bilinmelidir. 4-5 haftalık gebeliklerde 1 hafta daha beklemek ve fetal yapı görüldükten sonra kürtajı yapmak daha sağlıklı olacaktır.
Kürtaj kliniklerinde işlemden 10 gün sonra doktorunuz sizi kontrole çağırır. Yapılan bu kontrolün amaçlarından biri de gebeliğin devam edip etmediğini görmektir. Kontrol ultrason ile yapılır. Gerekirse B-hCG takibi kullanılır.
Kürtaja bağlı kanama komplikasyonu birkaç şekilde karşımıza çıkabilir. Gebelik haftası çok küçükse ya da büyükse kanama riski artar. Fetal yapı canlı değilse, anne karnında ölü bebek varsa rahmin yeterince kasılamamasına bağlı kanama riski yükselir.
Kürtaj olacak kişide kanama bozukluğu, kan hastalıkları, diyabet ya da hipertansiyon gibi sistemik hastalıklar varsa işlem öncesi mutlaka bilinmeli ve ona göre tedbir alınmalıdır.
Kürtaj sırasında kanamanın bir diğer sebebi rahim ağzı yaralanmalarıdır. Eskiden daha çok görülen bu komplikasyon plastik kanüllerin kullanımı ile azalmıştır.
Kürtaj sonrası parça kalma riski fetal yapı eklerinin rahme sıkı tutunmasına bağlı görülür. Rahim içi ne kadar iyi temizlenirse temizlensin bazı kişilerde parça kalma sorunu olabilir. Parça kalması asla kürtajın iyi yapılmadığı anlamına gelmez. Bu nedenle doktor her kürtaj olan kadını 10 gün sonra kontrole çağırır. Kontrol sırasında ultrason ile rahim içine bakarak parça kalıp kalmadığını görür. Parça kalmışsa temizlenir.
Parçalar bazen rahme o kadar sıkı yapışır ki histeroskopi denen bir alet ile görerek çıkarmak gerekir. Bu çok nadir bir durumdur.
Kürtaj sonrası parça kalmasının 2 önemli riski vardır;
Gebelik haftası büyüdükçe rahim duvar kalınlığı azalır. Bu yüzden büyük hafta yapılan kürtajlarda rahim delinme olasılığı artar. Kürtaj önceden metal küret adı verilen aletlerle yapılmaktaydı. Metal küret ile kürtajda vakum yöntemine göre daha fazla delinme riski vardır.
Kürtaj sırasında delinme olursa, kanülün önce zorlandığı sonra rahat ilerlediği şeklinde bir his olur. Böyle bir durumda ultrason ile rahim çevresinde serbest sıvı veya kanama var mı diye bakılır. Serbest sıvı varsa miktarı takip edilir. Küçük delinmeler kendiliğinden iyileşir. Ancak batın içine kanama olması ve devam etmesi durumunda onarım yapılması gerekebilir.
Fazla sayıda kürtaj olunması rahim zarında zamanla artan yapışıklıklara neden olur. Bunun sonucunda rahim iç yatağı birbirine yapışarak adet sırasında dökülemez hale gelir. Bu da adet görememe ‘amenore’ ile sonuçlanır. Rahim içi yapışıklıkların (sineşi) birkaç nedeni vardır;
Rahim içi yapışıklıklar HSG filmi ya da histeroskopi ile görülebilir.
Anesteziye bağlı yan etkiler nadiren görülebilir. Bunlar anestezi sırasında kullanılan ilaçlara bağlı gelişir. Allerjik bünyeli kişilerde görülme olasılığı daha yüksektir. Genellikle hafif alerjik reaksiyonlar görülür. Bayılma, nefes darlığı, anjiyoödem, kızarıklık, ateş basması, baygınlık hissi daha nadir karşılaşılan anestezi riskleridir.
Kürtaj risklerini artıran önemli faktörlerdir.
Op. Dr. Funda Yazıcı ErolKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Hafta Hafta Gebelik Takibi
Yumurtlama Hesaplama
Gebelik Hesaplama